ÖZEL DOĞU ANADOLU HASTANESİ / HABERLER

OBEZİTEYLE MÜCADELE

05.07.2024

Türkiye’nin Obeziteyle Mücadelesi

Obezite Türkiye’de nasıl bir sorun? Genel anlamda ülkemizdeki durum nedir?
Obezite, 21. yüzyılın küresel boyutta en önemli halk sağlığı sorunudur. Ülkemiz, beslenme durumu yönünden hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkelerin sorunlarını birlikte içeren bir görünüme sahiptir. Türkiye'de halkın beslenme durumu bölgelere, mevsimlere, sosyoekonomik düzeye ve kentsel-kırsal yerleşim yerlerine göre önemli farklılıklar göstermektedir. Ülkemizde yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA) 2017 verilerine göre 15 yaş ve üzeri bireylerde fazla kiloluluk oranı yüzde 34 (Erkek; 39,9, Kadın; 27,6) ve obezite oranı yüzde 31,5 (Erkek; 24,6, Kadın; 39,1) olarak saptanmıştır.

Obeziteye yol açan belli başlı faktörler nelerdir?
Obeziteye neden olan etmenler tam olarak açıklanamamakla birlikte aşırı ve yanlış beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği obezitenin en önemli nedenleri olarak kabul edilmektedir. Bu faktörlerin yanı sıra genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik pek çok faktör birbiri ile ilişkili olarak obezite oluşumuna neden olmaktadır. Tüm dünyada özellikle çocukluk çağı obezitesindeki artışın sadece genetik yapıdaki değişikliklerle açıklanamayacak derecede fazla olması nedeniyle, obezitenin oluşumunda çevresel faktörlerin rolünün ön planda olduğu kabul edilmektedir.

Beslenme düzeninin obeziteye karşı nasıl ayarlanması, düzenlenmesi gerekir?
Beslenme düzeninin obeziteye karşı düzenlenmesi için yeterli ve dengeli beslenmek gerekir. Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin her birinin yeterli miktarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması durumuna “yeterli ve dengeli beslenme” denir. Vücut ağırlığının denetimi için; yeterli ve dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ile sürdürülen bir yaşam biçimi oldukça önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenme için sağlıklı yemek tabağında yer alan beş temel besin grubundan her öğünde yeterli miktarda tüketilmelidir.

Bu gruplar:

  • Süt ve ürünleri grubu,

  • Et, yumurta, kurubaklagiller ve yağlı tohumlar grubu,

  • Ekmek ve tahıllar,

  • Sebze grubu,

  • Meyve grubudur.

Günlük beslenmede önerilen su tüketiminin sağlanması ( 2-2,5 litre sıvı ihtiyacının 1,5-2 litresi sudan gelmelidir), günlük beslenmede zeytinyağının yer alması, aktif yaşamın desteklenmesi sağlıklı yaşam biçiminin tamamlayıcısı olarak önem taşımaktadır.

Türkiye’de obeziteye karşı ne gibi önlemler alınıyor ve nasıl çalışmalar yapılıyor?Bakanlığımız tarafından 2010 yılından beri Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı Yetişkinlik ve Çocukluk Çağı Obezitesinin Önlenmesi ve Fiziksel Aktivite Eylem Planı (2019-2023) güncellenerek uygulanmaktadır.  Bu kapsamda sosyal medya ve resmi web siteleri de kullanılmak suretiyle farkındalık- eğitim çalışmaları, mevzuat düzenlemeleri yapılmaktadır. Ayrıca sağlık çalışanları için klinik rehberler ile ulusal rehberler (Türkiye Beslenme Rehberi (TÜBER), Obezite, Diyabet Klinik Rehberi, Diyetisyenler İçin Hasta İzleme Rehberi/ Ağırlık Yönetimi El Kitabı geliştirilmiştir. Sağlık hizmeti sunumu kapsamında birinci basamakta aile hekimleri iş birliğinde Sağlıklı Hayat Merkezlerinde ve ikinci üçüncü basamak hastanelerde kurulan obezite merkezlerinde multidisipliner bir yaklaşımla beslenme danışmanlığı ve tedavisi verilmektedir.

Ayrıca yapılan ulusal araştırmalar ile (Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2017, Türkiye Çocukluk Çağı Araştırması (COSI-TUR) 2016) izleme değerlendirme çalışmaları yürütülmektedir.

Çocuklarda sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek için Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde Beslenme Dostu Okul Programı devam etmektedir. Bakanlığımızca hazırlanan standartlara uygun olarak okul kantinlerinde satışı uygun gıdalar için kriterler ve bu ürünler için Okul Gıdası logosu geliştirilmiştir.

RTÜK mevzuatı gereği Bakanlığımızca hazırlanan rehber doğrultusunda çocuk programlarında yağ, şeker, tuz içeriği yüksek gıdaların ve içeceklerin çocuklara yönelik reklamlar yasaklandı. Çocuk programları dışında alt yazı uyarı zorunluluğu getirildi.

Tuz ve şeker tüketiminin önemli yer tuttuğu lokanta, kebapçı ve pastane gibi toplu beslenme yapılan yerlerde de aşırı tuz ve şeker kullanımının azaltılması amacıyla; Bakanlığımız ile Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu (TLKPDF)  ve Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON) arasında 28.02.2018 tarihinde “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat İşbirliği Platformu, Aşırı Tuz ve Şeker Kullanımını Azaltan Lokantacılar ve Pastacılar Protokolü” imzalanmıştır.

Hareketli yaşam, spor ve egzersizin obezite konusundaki önemi nedir? Bu konuda Bakanlık ne tür çalışmalar yapıyor?
Fiziksel aktivitenin arttırılması sadece bireysel değil toplumsal bir konu olup toplum tabanlı, çok sektörlü, multidisipliner ve kültürel yaklaşım gerektirmektedir. Bu nedenle toplumun obezite ile mücadele konusunda bilgi düzeyini artırmak, yeterli ve dengeli beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlığı kazanmasını teşvik etmek ve böylece ülkemizde obezite ve obezite ile ilişkili hastalıkların görülme sıklığını azaltmak amacıyla Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı 2019-2023 Fiziksel Aktivite Eylem Planı uygulanmaktadır. Ayrıca “Türkiye Fiziksel Aktivite Rehberi” ve “Erişkin, Çocuk ve Ergen Kronik Hastalıklarda Fiziksel Aktivite Rehberi” hazırlanmıştır. Fiziksel Aktivitenin Artırılması Projesi kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının belirlediği standartlarda bisiklet yolu ve paylaşım sistemi yapan yerel yönetimler, eğitim kurumları, üniversiteler ve STK’lara bisiklet dağıtılmıştır. T.C. MEB iş birliğinde ortaokul ve liseler için Fiziksel Uygunluk Karnesi geliştirilmiştir. Buna göre, yılda iki defa ortaokul ve lise çocuklarının boy ve kiloları beden eğitimi derslerinde ölçülmekte, mekik, şınav ve otur uzan testleri yapılmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da katıldığı uzmanlar toplantısı ile Sağlığı Geliştiren Belediyeler için rehber hazırlanmıştır.

Obezite tedavisinde ne gibi yöntemler kullanılıyor?
Obezite tedavisinde kullanılan yöntemler beş grup altında toplanmaktadır. Bu yöntemler;

  • Tıbbi Beslenme (Diyet) Tedavisi

  • Egzersiz Tedavisi

  • Davranış Değişikliği Tedavisi

  • Farmakolojik Tedavi

  • Cerrahi Tedavi

Diyet tedavisi, artmış fiziksel aktivite ve davranış terapisi kilo kaybı tedavisinin üç temel bileşenidir. Fazla kilolu ve obez bireylerin beslenme ile ilgili konularda doğru bilgi edinmek ve tıbbi beslenme tedavisi için; aile hekimleri aracılığı ile ilçe sağlık müdürlükleri/toplum sağlığı merkezleri ve sağlıklı hayat merkezlerinde “Beslenme / Obezite Danışmanlığı” hizmetinden yararlanılabilir. Obez bireyin diyetisyenler tarafından beslenme durumunun değerlendirilip bireyin yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite düzeyine, fizyolojik durumuna ve beslenme alışkanlıklarına uygun olarak yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayacak diyet planlanmasına gidilmesi tıbbi beslenme tedavisini oluşturmaktadır. Obez bireylerde vücut ağırlığını kaybetme başarılarının artırılması, hızlı ve hatalı kilo verme (çünkü hızlı verilen kilolar hızlı bir şekilde geri alınır) yöntemlerinden uzak durulması için multidisipliner yaklaşım önemlidir. Obezite tedavisinin başarılı bir şekilde yürütülmesi için programın; doktor, diyetisyen, psikolog, psikiyatrist, fizyoterapist ve egzersiz uzmanı gibi meslek gruplarından oluşan bir ekip tarafından uygulanması gerekir.

Pandemi döneminin getirdiği hareketsizlik Türkiye’de obezitede bir artışa yol açtı mı? Bunun için ne tür önlemler alınıyor ve alınmalıdır?
COVID-19 salgınından dolayı “Evde Kal” çağrılarına uyan yurttaşlarımızın bu süreçte hareketsizlik ve evde ailenin diğer üyeleri ile birlikte yüksek enerjili gıdalarla beslenme durumu söz konusu olabilmektedir. Bunun sonucunda ortaya çıkan obezite ve obeziteye bağlı kronik hastalıkların gündeme gelmesi muhtemeldir. Bu süreçte şu önlemler alındı: Sağlıklı Beslenme Danışma Hattı hayata geçirildi. Başta bebek, küçük çocuk, kronik hastalıklara sahip olan (diyabet, hipertansiyon gibi) bireyler olmak üzere tüm topluma beslenme tedavisi danışmanlık ve izleme hizmetleri verilmektedir. İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde bu birimlerde çalışan diyetisyenlerimiz toplumun büyük çoğunluğunun evlerde kaldığı bu süreçte sağlık beslenme bilinci ve farkındalığı oluşturmak amacıyla danışma hatları kurarak telefon ile görüşme suretiyle sağlıklı beslenme konusunda beslenme danışmanlığı ve bilgilendirme hizmeti sunmuştur. İllerde elektronik olarak sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite ile ilgili afiş ve broşürler hazırlanmış olup bunlar toplum ile elektronik olarak paylaşılmıştır.

Evde kalınan süreçte TRT iş birliğinde TRT-1 kanalında beslenme ve fiziksel aktivite konularında gerçekleştirilen programlara akademisyenlerin ve diyetisyenlerin katılımı sağlanarak halkı bilgilendirme çalışmaları yürütülmüştür. Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı’nda bayramda sağlıklı beslenme önerileri başlığında sosyal medya çekimleri ve röportajlar gerçekleştirilmiştir.

Bilkent Üniversitesi ve KEDV’in yürüttüğü Kadın Liderlerle COVID’le Mücadele Projesi kapsamında Suriyeli ve Türk mahalle lideri kadınlara COVID-19 döneminde sağlıklı beslenme eğitici eğitimi webinar olarak gerçekleştirilmiş ve eğitim materyalleri hazırlanmıştır.

Genel Müdürlük ve Bakanlık merkez çalışanları için eğitimler yapılmıştır. Sağlıklı beslenme konusunda bazı illerde zoom uygulaması üzerinden çevrimiçi öğretmen eğitimleri gerçekleştirilmektedir.

OBEZİTENİN NEDEN OLDUĞU SORUNLAR/RİSK FAKTÖRLERİ

  • İnsülin direnci

  • Hiperinsülinemi

  • Tip 2 Diabetes Mellitus (Şeker hastalığı)

  • Hipertansiyon (Yüksek tansiyon)

  • Koroner arter hastalığı

  • Hiperlipidemi-Hipertrigliseridemi (Kan yağlarının yükselmesi)

  • Metabolik sendrom

  • Safra kesesi hastalıkları

  • Bazı kanser türleri(Kadınlarda safra kesesi, endometriyum, yumurtalık ve meme kanserleri; erkeklerde ise kolon ve prostat kanserleri)

  • Osteoartrit

  • Felç

  • Uyku apnesi

  • Karaciğer yağlanması

  • Astım

  • Solunum zorluğu

  • Gebelik komplikasyonları

  • Menstruasyon düzensizlikleri

  • Aşırı kıllanma

  • Ameliyat risklerinin artması

  • Ruhsal sorunlar (Anoreksiya nevroza, blumia nevroza, tıkınırcasına yeme, gece yeme sendromu ve bir şeyi daha fazla yiyerek psikolojik doyum sağlamaya çalışma)

  • Toplumsal uyumsuzluklar

  • Özellikle sık aralıklarla ağırlık kaybetme ve kazanma sonucunda deri altı yağ dokusunun fazla olması nedeniyle deri enfeksiyonları, kasıklarda ve ayaklarda mantar enfeksiyonları

  • Kas-iskelet sistemi problemleri

SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİLERİ

  • Çeşitli besinler tüketiniz.

  • Her besin grubundan öneriler doğrultusunda tüketiniz.

  • Öğün atlamayınız.

  • Kahvaltı yapmadan güne başlamayınız.

  • Sofrada kullandığınız yemek tabaklarınızın boyutunu küçültünüz.

  • Ayaküstü atıştırmalıklar ve fast food yemek tercihlerinden kaçınınız.

  • Yemekleriz küçük lokmalar halinde uzun süre çiğneyerek tüketiniz.

  • Sağlıklı beslenmek için mevsiminde doğal ve taze besinler tercih ediniz.

  • Şeker tüketiminizi azaltınız.

  • Tuz tüketiminizi azaltınız.

  • Sofranızdan tuzlukları kaldırınız. Az ama iyotlu tuz tüketiniz.

  • Tam tahıl ürünleri tercih ediniz.

  • Kahvaltılık gevrek tüketecekseniz şeker eklenmemiş olanlarını tercih ediniz.

  • Hayvansal kaynaklı yağlar yerine bitkisel sıvı yağları tercih ediniz. Trans yağdan kaçınınız.

  • Gazlı ve şekerli içecekler tüketmekten sakınınız.

  • Yarım yağlı süt, ayran gibi içecekler ve vitamin mineral açısından zengin taze sıkılmış az miktarda meyve sularını tercih ediniz.

OBEZİTENİN OLUŞMASINDA BAŞLICA RİSK FAKTÖRLERİ

  • Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları

  • Yetersiz fiziksel aktivite

  • Yaş

  • Cinsiyet

  • Eğitim düzeyi

  • Sosyokültürel etmenler

  • Gelir durumu

  • Hormonal ve metabolik etmenler

  • Genetik etmenler

  • Psikolojik problemler

  • Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama

  • Sigara-alkol kullanma

  • Kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar vb.)

  • Doğum sayısı ve doğumlar arası süre